koltuk
-
is., -ğu
1) Omuz başının altında, kolun gövde ile birleştiği yer
Gazetelerini bir koltuğunun altına koydu, zayıf kollarıyla kutulara sarıldı.
- H. E. Adıvar2) Kol dayayacak yerleri olan geniş ve rahat sandalyeTa yan beline kadar gömüldüğü koltuğunun içinden ileriye doğru uzandı.
- Y. K. Karaosmanoğlu3) Eski düğünlerde damatla gelinin eve girerken konuklar arasından kol kola geçmeleri töreniBabamız, annemizi gelin geldiği ilk gün şu merdivenin alt başında karşılamış, 'koltuk' yapılmıştı.
- H. C. Yalçın4) Yapıcılıkta yan destek5) den. Demirledikten sonra gemiyi iskeleye, rıhtıma veya başka bir gemiye bağlayan ip6) mec. Koltuklama veya koltuklanmaO koltuktan hoşlanmaz.
7) mec. Kayırma, destekDayısının koltuğunda sırtı yere gelmez.
8) mec. Yüksek mevki, makamKoltuk kavgası.
9) argo GenelevBurası Mesut Bey adında bir herifin koltuğudur.
- H. R. Gürpınar10) hlk. Mısır ve buğday fidesinin yanlarından çıkan filizler11) esk. Kenar, tenha yerBirleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Look at other dictionaries:
koltuk — kòltuk m <N mn uci> DEFINICIJA reg. 1. naslonjač, kanape 2. mali jastuk ETIMOLOGIJA tur … Hrvatski jezični portal
koltuk değneği — is. 1) Ayak ve bacakları sakat olanların yürürken koltuklarıyla dayandıkları uzun değnek ... koltuk değneğine dayana dayana bacağını sürüyor. P. Safa 2) mec. Başkalarınca sağlanan yardım … Çağatay Osmanlı Sözlük
koltuk altı — is. 1) Kolun omuzla birleştiği yerin altındaki çukurluk 2) mec. Kayırma … Çağatay Osmanlı Sözlük
koltuk düşkünü — sf. Mesleğinden veya yaptığı işten çok, bulunduğu makamı gözeten (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
koltuk gözü — is., bit. b. Sürgün ve genç dalların yaprak saplarının koltuğunda bulunan tomurcuk … Çağatay Osmanlı Sözlük
koltuk kapısı — is. Evlerde büyük kapıdan başka küçük hizmet kapısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
koltuk kavgası — is. Bir makama oturmak için kişilerin birbirleriyle yaptıkları mücadele … Çağatay Osmanlı Sözlük
koltuk meyhanesi — is. İşlek semtlerde, yol üzerinde bulunan, az mezeyle ayaküstü içki içilen ucuz meyhane … Çağatay Osmanlı Sözlük
koltuk çıkmak — desteklemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
koltuk vermek — 1) (birine) yüzüne karşı övmek, pohpohlamak 2) mec. (birine) koltuklamak … Çağatay Osmanlı Sözlük