hücre
-
is., anat., biy., Ar. ḥucre
1) İnce bir zar içindeki protoplazma ve çekirdekten oluşmuş, bir organizmanın yapı ve görev bakımlarından en küçük birliği, göze2) Küçük oda3) Tutukluların veya hükümlülerin yalnız olarak kapatıldıkları küçük oda
Sonunda hücresine götürdüler de boylu boyunca uzanabildi.
- S. F. Abasıyanık4) mec. Siyasi bir inançla gizli olarak çalışan bir örgütün genellikle aynı yerde çalışanlarının oluşturduğu toplulukBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Look at other dictionaries:
hücre — (A.) [ ﻩﺮﺠﺣ ] 1. odacık. 2. hücre, canlı organizmaların en küçük yapıtaşı … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HUCRE — (Bak: Hücre … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HÜCRE — (C.: Hucer Hucerât) Deve ağılı. * Duvar çevrilmiş yer … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hücre bilimi — is., biy. Biyolojinin, hücrenin yapısı, görevi, çoğalması ve hayatıyla ilgili dalı, göze bilimi, sitoloji … Çağatay Osmanlı Sözlük
hücre yutarlığı — is., biy. Vücuda giren mikropların yutar hücreler tarafından yutulup yok edilmesi, göze yutarlığı, fagositoz … Çağatay Osmanlı Sözlük
HÜCRE-İ SAÂDET — Saâdetli oda. Fahr i Kâinat Hazret i Peygamber in (A.S.M.) odası … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kök hücre — is., biy. İnsan vücudunu oluşturan, sınırsız bölünme, her türlü vücut hücresine dönüşme ve yeni görevler üstlenme imkânına sahip ana hücre … Çağatay Osmanlı Sözlük
yardımcı hücre — is., bit. b. Kırmızı su yosunlarında döllenmede oluşan bir çekirdeği alarak gelişmeyi sağlayan hücre … Çağatay Osmanlı Sözlük
yutar hücre — is., biy. Organik veya inorganik cisimcikleri içine alıp sindirebilen kan hücresi, fagosit … Çağatay Osmanlı Sözlük
HÜCREVÎ — Hücre gibi, hücre ile alâkalı, hücreye dâir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük